5 Ekim – 11 Kasım tarihleri arasında dört noktada gerçekleştirilen hava kalitesi ölçüm sonuçları, bölgenin insan sağlığı için nasıl yaşanmaz hale geldiğini ve kömürlü termik santrallerin havamızı nasıl kirlettiğinin bir kanıtı oldu. Çalışmada, insan kaynaklı hava kirliliğinin en büyük nedenlerinden olan partikül madde 10 (PM10), partikül madde 2,5 (PM2,5) ile SO2 ve NO2 yoğunlukları ölçüldü. Sonuçlara göre; 

  • Bölgede ölçülen en yüksek 24 saatlik PM10 değeri Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği yıllık limit değeri olan 20 µg/m3’ın 16 katı, Avrupa Birliği’nin (AB) mevzuatında belirlenen yıllık ortalama limit değer olan 40 µg/m3‘ın ise 8 katı
  • Bölgede ölçülen en yüksek 24 saatlik PM2,5 değerinin ise DSÖ’nün önerdiği yıllık limit değeri olan 10 µg/m3‘ın 10 katından, AB’nin mevzuatında belirlenen yıllık ortalama limit değer olan 25 µg/m3‘ın ise 4 katından yüksek,
  • Türkiye’de havada ölçülen en yüksek 24 saatlik PM10 limit değeri 50µg/m3 olması gerekirken, ölçüm noktalarından birinde bu değer 320’nin üzerinde,  
  • Türkiye’nin limit değer uygulaması bulunmayan, DSÖ ve AB tarafından yıllık ortalama değer olarak sırasıyla 10 µg/m3 ve 25 µg/m3 sınırları belirlenen havadaki PM2,5 miktarı bir noktada 105’i aştı,
  • Ölçülen PM10 değerlerinin, her iki noktada da, ölçüm yapılan 30 günün tamamında; Türkiye, DSÖ ve AB’nin belirlediği günlük ve yıllık değerleri aştı, 
  • Ölçülen PM2,5 değerlerinin de yine her iki noktada da, ölçüm yapılan 30 günün tamamında DSÖ ve AB yıllık limit değerlerinin üzerindeydi.

Raporun tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.